21 Ağustos 2008 Perşembe

Bilge Umar'ın "Karia" adlı kitabından alıntı

EUHİPPE

Euhippe (Hellen yazımında, Euippe; dişi sıfat) ve Euhippos (Hellen yazımında, Euippos; eril sıfat) “Atlarıyla ünlü” ya da “At’a iyi binmesiyle ünlü” demektir (tam analizi: İyi-at).

Ramsay (Anadolunun Tarihî Coğrafyası, Türkçe çeviride s. 472 No. 19) Euhippe’nin Roma imparatorluğu çağında para basmış bir Karia kenti olduğunu, ancak yerinin bilinmediği söylüyor. Nâzım Tarhan ise, haritasında (Tarihte Türkiye, Ankara 1962; bunun hazırlanmasında genellikle Kiepert’in yapıtlarından yararlanılmıştır) bu kentin yeri olarak Aydın’a bağlı bucak merkezi Dalama (Muğla’daki Dalaman ile karıştırılmasın!) yakınında Alacatlı’yı gösteriyor.

Alacatlı köyünün adı, belli ki, Alaca-atlı’dan senkop olayı (örneğin Gürcü-istan’dan Gürcistan çıkması) nedeniyle, bir a’nın düşmesi üzerine oluşmuştur. Euhippe’nin yerinde bulunan köyün günümüzdeki adı içinde atlı sözcüğünün yer alması, “rastlantı ürünü” olmayabilir ve hatta bir çeviri ürünü olabilir: Âlâca-atlı, Eu-hippe’nin eni konu doğru bir çevirisidir.

Alacatlı diye bir köy, Aydın 1973 İl Yıllığı’nda görülmez. Çünkü, Tarhan’ın başlıca dayanağı olan Prof. Kiepert’in Batı Anadoluda araştırmalar yaptığı 1880’lerden bugüne, o zamanki Alacatlı köyü, yıkıntıları arasında yalnız sessizliğin dolaştığı bir hortlak kasabaya dönmüştür; eskiden Dalama’nın batısındaki tepecik üzerinde, tepe doruğuna yakın, tepenin ovaya ve Dalama kasabasına bakan yanında bulunan bu köyün halkı, çoktandır, aşağıdaki kasabaya göçmüş, köyün yerinde bugün yalnız taş ve kerpiçten yapılma yoksul köy evlerinin kalıntıları ile mezarlar kalmıştır.

Halkın Dalama’da göçtüğü yer, kasabanın o eski köye en yakın bölümüdür. Tepenin başladığı yerde bulunan bu bölüme şimdi Alacatlı Mahallesi deniyor. Kasaba içinde Çarşı Câmii yanından giden sokak sizi oraya götürür; oradan da yarım saatlik yaya tırmanışla eski köyün yerine ulaşırsınız.

Eski Alacatlı köyünün yerinde, görünür hiçbir ilkçağ kenti kalıntısı yoktur. Tepenin, eski köy yeri yukarı bitişiğinde bulunan doruğu üzerinde dahi kale, sur, tapınak vb. Kalıntısına benzer hiçbir şey görülmemektedir. Dalama kasabası içinde rastladığım, bir ilkçağ kenti yerinden getirildiği kuşkusuz tek kalıntı, Çarşı Câmii önündeki az yüksek düzlüğün köşesinde duran, mermerden, irice bir mimarlık yapıtı parçasıdır. Bunun hayli büyük ve görkemli bir yapıdan alındığı anlaşılıyor. Kasaba çevresinde de o türden birkaç kalıntı vardır. Örneğin, Dalama ile Yeni Pazar arasında, asfalt yol üzerinde, yolun sağ yâni güney yanıbaşında, Dalama’nın 4 km. Doğusuna düşen Çulhan Câmii önündeki kuyu bileziği, aslında mermer bir sütun altlığıdır.

Dalama yerlilerinin verdiği bilgiye göre, kasaba doğusundaki Ara Tepe’nin kasabaya yakın eteğinde bazı buluntuların; o arada, üzerinde kadın başı kabartması olan mermer parçalarının, ilkçağ paralarının çıktığı görülmüş imiş. Demek ki Euhippe’nin bir bölümü, belki yalnızca nekropolis’i (mezarlığı) orada idi. Köylüler, bulunan paralar üzerinde baykuş resmi olduğunu da belirtmişlerdir. Ancak o çıkanlar, Euhippe’nin kendi bastığı paralar mıydı, yoksa Athena’nın simgesi olan baykuşu paralarına koyan diğer bir kentin (örneğin, Atina’nın) paraları mıydı, görmeden bilinmez.

Kaynak: Karia / Bir Tarihsel Coğrafya Araştırması ve Gezi Rehberi, Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi, 1999, Sayfa: 253-255.

Hiç yorum yok: